Evet sonunda izledim. Herkesin anlata anlata bitiremediği film; İncir Reçeli...
Neden bilmiyorum, son zamanlarda izlediğim filmleri çok sevemiyorum, içine giremiyorum yani içine giriyorum da, konuyu, vermek istedikleri aşkı çok hissedemiyorum.
Bu filmde de yine bir aşk hikayesi anlatılıyor hatta
körkütük aşk anlatılmaya çalışılıyor.
Peki ama nasıl oluyor da 2 günde böylesine aşık olabiliyor insan?
Nasıl oluyor da gözü hiçbir şey görmüyor, herşeyi yapabilecek duruma geliyor?
Tamam tabii ki biliyorum, aşkın mantığı olmaz, belli süresi olmaz, hatta çoğu zaman aşk=mantıksızlıktır...
Herşeyi biliyorum ama ne yapayım böyle hissediyorum izlerken...
Sanki hızlandırılmış birşeyler izliyorum gibi oluyor.
Sanki sırf çekilmiş olsun diye çekilmiş gibi hissediyorum.
Yoksa yaşlandım mı :)
Yaşlandım ve o deli aşık olma halleri mi bana uzak geliyor
veya
uzzuuun çok uzun bir ilişkinin içinde olduğum için mi artık deli aşklar bana uzak geliyor bilmiyorum :PP
Neyse, şaka bir yana,
film kötü değil hatta son sahne vurucu.
Erkek karakterin kolundaki dövmeyi görünce gerçekten duygulandım kabul ediyorum.
Hatta film bitince gözlerim yaşardı mı? Evet yaşardı, onu da kabul ediyorum...
E şimdi siz çıkıp da "o zaman neyi beğenmedin" diye sorabilirsiniz, haklısınız, ama
izlerken böyle hissettim işte, nedense çoook içime sinen bir film olmadı...
Bir de siz izleyin bakalım fikriniz ne olacak?
PS: Bugün çook güzel bir gün olacak eminim..:)))
Detaylar, gelecek hafta :))
HERKESE İYİ HAFTASONLARI :))
12 yorum:
bende yakınlarda izledim filmi . izledim işte öylesine . deli divane olunacak bir film değil fakat anlamlı , incelikler dolu
Umurım herkez için güzel bir gün olur .
Gene yakin duygular:))
:))))) anladin sen;)
:))))) anladin sen;)
Kıskanırım seniii beennn, kısskaanıırııımm Chilek'teeennn :)
Efenim, bu girişten sonra şunu söyleyebilirim, ki yazmışlığım da var, aynı hisler içindeyiz...
Bi de ağzını öpeyim diyesim geldi, 2 günde bunca aşk nasıl oluyor dediğinde, ama edepli sazanım ben, öpmüyorum, ya da yanağından öpüyorum...
Yüzün gülsün...
Bu aksam seyrecegim bende bu filmi :)
Ben de daha yeni izledim filmi ve de mesajını sevdim. İçinde aşk olan şeyleri sevenlerdenim ya filmi de sevdim :)
Filmi iki kere izleyecek kadar sevdim. bir ev içinde yaşadıklarını düşünürsek evet hızlandırılmış olabilir ama bir insanla aynı ortamı sürekli paylaşmak konuştukça etkilenmek hareketleri neşesi enerjisini yaşamak bir insanı sevmen için neden olabilir sevdiğin insanı kaybetme ihtimalini katarsan daha çok bağlanabilirsin kıymete biner işte. Filmde olayları sığdırmak için hızlandırması çok normal. Her filmde olan bişey zaten. Issız adamı hiç sevmemiştim. Onun gibi saçma bir filme ayılıp bayılanlar bu filmi neden sevmesinler. Türkiye'nin kriterlerini düşünürsek yine recep ivedik, kutsal damacana gibi düşük kalitede olan filmlerin yanında gerçekten kıymetli bir film. Neye göre nasıl baktığınla alakalı bence. Ayrıca filmde Halil Sezai Paracıkoğlu'nun muhteşem oyunculuğunu unutmamak lazım.
Ben dün akşam izledim, hiç beğenmedim maalesef. Oyuncular farklı olsaydı, belki. Mesela oyuncuları , başka dilde aşkın oyuncularıyla değiştirin... Erkek oyuncu çok feminen bir görüntüsü vardı, rol yeteneği sıfır. Kızda çok çirkin . rol yapamıyordu besbelli. Filmi hoş gösteren ;ismi, afişlerde ki rüya gibi hoş pozlar, kızın kızıl saçları yeşil şapkası. Konu daha önce işlenmiş, ilk defa Türk sinemasına konu olmuş. Bol bol içiyorlar, neden neden. çok içiyorlar. yönetmen içkiyi mi empoze etmeye uğraşıyor. Sonra kızın evine gidiyor, babasını buldu diyorsunuz, çünkü kız babam hayatta ve beni anlayan bir tek o diyor. aa bir de bakmışınız, delikanlı o yaşlı ve çirkin adamı, kızın sevgilisi olarak yakıştırmış.
filmin sonunda, danışman doktorda işin en komiği, delikanlı filmi için çalışıyor doktorlar, doktor biliyor kızın sevgilisi olduğunu ağzını açıp tek kelime etmiyor, delikanlı hatırladım seni diyince , bir cümle ve 2 saniyelik görüntüyle konuyu hastaneye bağlıyorlar. oyuncular ve yönetmene sıfır verdim, ben arkadaşlar. müzikler çok güzel, yann Tiersen'den alıntı. Türküz ya mutlaka alıntı olucak. Yann Tiersen'i kaç kişi biliyor ki, kim ne anlayacak, biraz başından, biraz sonundan. Amilie'yi kaç kişi izledi ki, görüntülerde benzer kareler ve renkleri kullandık mı, tamamdır. Amilie ve burada ki genç kızımızın saç modeli bile benzer, davranışlarında ki çocukluk bile.
Keşke post yapsaymışım...
Elifinelizi, evet izlenir tabii,ama dediğin gibi deli divane olunmaz...
Chilekcim,anladım tabii anlamaz mıyım :PP
Sazancım benim,ne tatlısın sen yaa,her okuduğumda yine yine gülesim geliyor :))
Peri Tozu Fotograf,seyrettin mi acaba?Yorumların ne oldu çok merak ediyorum :)
Aslıhan Gündüz,aşk filmlerini ben de severim çok :)
Curcunam,tabii ki film kaldırıp çöpe atılacak bir film değil yani bir emek ve özel bir konu var ortada,bu gerçek.Sadece işleniş biçimi,hızı konusunda tereddütlerim oldu ama tabii ki zevkler tartışılmaz :)
Zeynep Özmen Ünlü, benim de düşüncelerim seninkiyle benzer çoğu yerde...arada kopukluklar vardı gerçekten de...EE artık bu konuda bir post bekliyoruz senden :))
Yorum Gönder