Çok güzeldir Heybeliada...Gerçi o eskilerin dilinden düşüremediği, hep "o zamanlar ada başkaydı,çok güzeldi çook, o zamanlar..." diye başlayıp devam eden cümlelere denk düşen "ada" kavramını bilemesem de adanın şimdiki halini çok seviyorum :)
Heybeliada, Büyükada'dan sonraki en büyük 2. ada... Yemyeşildir, küçük tur yolu, büyük tur yolu, denizi, çarşısı ve martılarıyla, aslında şehirden hem çok uzak hem de çok yakın bir tatil yeridir...
Hele, hafif bir yaz esintisinde, rüzgar teninizi yalarken yapılan faytonun eşi benzeri yoktur...
Bir de kedileri :) Bir yerde okumuştum, Heybeliada'nın kedileri çok meşhurmuş(!) :)
Bu okuduğumu ispat etmek istercesine, geçtiğimiz haftasonu 3 minik kedi gördüm adada ama o kadar miniklerdi ki yürüyemiyorlardı bile ve neyse ki anneleri vardı yanlarında onlara gözkulak olan :)
Çok güzeldir Heybeliada ama masumken güzeldir...
Haftasonu oldu mu herkes adaya dolar...Tabii ki dolsun, bunda bir sorun yok ama keşke gelenler biraz sorumluluk sahibi olsa, biraz bilgili olsa, bir kıvılcımla alev alabilecek çamların arasında nasıl davranacaklarını bilseler keşke...
Her pazar biryerleri yanar Heybeliada'nın...Her pazar itfaiye arabaları acı sirenlerle söndürmeye giderler adanın arkasındaki piknik alanını...Her pazar bir parçamız daha yanar...
Hep diyorum,hep diyorummmm,hep de diyeceğim; değişmeliyizzzz...
Bazı şeyler değişmeli artık...Ben değişmeliyim, sen değişmelisin, o değişmeli...
Ben, sen, o değişmezse nasıl değişecek bu toplum?Nasıl gelişecek? Bazı şeylerin değerini bilir hale nasıl gelecek?
Lütfen biraz daha dikkat... O çamlar kaç yüzyıllık...Seneler sürüyor bu haline gelmesi ama yanması an meselesi...
Evet, geçtiğimiz haftasonu yine adadaydım...O kadar güzel, o kadar yeşildi ki, elimden geldiğince o anı karelere sığdırıp size getirmeye çalıştım...Ne kadar canlandırabildiniz gözünüzde bilmiyorum ama işte Heybeliada manzarasından kareler...:)
Heybeliada Su Sporları Kulübünden bir kare...
Uzaktan Burgazada ve Kaşık adası gözükürken...