Pages

29 Mart 2011 Salı

Keyifli Bir Mim :))

Herkese Günaydınnn :))
Sonunda hastaneden bloguma giriş yapabildim ve uzuncaa zamandır aklımda olan ama bir türlü yerine getiremediğim, sevgili Chilek'in beni mimlediği tatlılar tatlısı mim'imi bugün cevaplıyorum :))))




1- Hayalinizdeki meslek nedir?


Aslında hep psikolog olup hastanede çalışmak istemiştim ama uzunca bir süredir hastanede çalışıyorum ve çok yıpratıcı olduğunu gördüm.Sanki şimdi olsa daha eğlenceli bir meslek seçerdim yani tabii ki her iş, iştir sonuçta ama bir de yaparken eğleneceğim işler var,sanki onlara yönelirdim gibime geliyor..Şöyle bir dergide yazı yazsam fena mı olurdu ;)

2- Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm?

Gucci by Gucci


3- Çay mı, kahve mi? Kaç şekerli/Sütlü, sütsüz?

Kahve..her zaman kahve...Şekersiz,sütsüz...Olanca sertliği ve aromasıyla ;)


4- En önemli makyaj hileniz?

Gözümün içine kalem çekmezsem, kendimi çıplak hissederim yani hiçbir makyaj malzemem olmasın,bir tek siyah göz kalemi bana yeter :)


5- Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne olurdu?

Birincisi; bütün sevdiklerimin sağlıklı olmasını ve hiç hastalanmamasını isterdim(son zamanlardaki hasta yakını psikolojim bunu bana yazdırmış olabilir mi:P)
İkincisi; çok güçlü olmak isterdim yani öyle bir gücüm olsun ki herşeyi yapabileyim, her konuda söyleyecek ve dinletecek sözüm olsun isterdim.Özellikle bu maddede belirtmek istiyorum bu gücümle hayvanlarla ilgili birçok şeyi değiştirirdim,hepsinin mutlu, sağlıklı yaşaması için elimden ne geliyorsa yapardım...
Üçüncüsü ise görmeden önce aklıma bir kere bile gelmeyen NewYork...Gördükten sonra durum değişti tabii...Çoğu kişi için o karmaşa ve hız çok yorucu olsa bile, NY tam benlikmiş, bayıldım yani o yolları, dükkanları ve daha önemlisi yaşam biçimleri...Sanırım NewYork'ta yaşamayı çok isterdim...


6- Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsanız, hangisi olurdu?

Kesinlikle akşam yemeği...Ne yiyeceğimi düşünüp,yemek yemeyi ritüel haline getirmeyi seviyorum :)


7- Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?

Pembe,pembe,pembee :)


8- Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı bu ne olurdu?

Kalabalık,kocaman ve renkli bir kolye takardım :)


9- Sahip olmak istediğiniz bir yetenek?

6. hissim zaten kuvvetlidir ama biraz daha kuvvetli olmasını isteyebilirdim :)


10- Bitince almaya devam edeceğiniz bir kozmetik ürünü?

Guerlain Terracotta


11- Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?

Aslında görmek isterdim ama korkardım da...Mitolojide vardır ya; Dangers Of  Knowledge(bilmenin tehlikesi) hem isterdim hem korkardım :)


12- Gizli ünlü aşkınız kim? (Fotoğraf koyun!)

15 yaşında Tarkana aşıktım ama artık 1 tane aşkım var o da evde :))


13- Neden Blog tutmaya başladınız?

Sürekli blogları okuyordum,özellikle de Burcu'nun blogunu.Çook hoşuma gidiyordu buradan paylaşımlarda bulunmak ve öylece başladım. İlk başta kendi kendime yazsam da, şimdi geldiğim noktadan çok memnunum, iyi ki başlamışım blog yazmaya ve iyi ki sizleri tanımışım :))


Şimdiiiiiiiiii ben de bu şeker mimi, sevgili Meyra'ya ve Zeynep'e gönderiyorum :))
Hadi bakalım kolay gelsin :))

25 Mart 2011 Cuma

İNANAMİYORUM :))

Belki 1000 kere denedim bloguma girmeyi ama gecen persembeden sonra ne hastaneden,ne evden ne de telefonumdan girebiliyordum.Dedim ya cok denedim diye,e tabii aliskanlik oldu,bi deneyeyim bakayim dedim ve ne goreyim telefonumdan girebildim sonunda bloguma:))) ay hadi insallah evden ve hastaneden de girebilecegim gunler gelsin ama cabuuuk gelsinn :)) bu arada saat 00:53, gozlerim de kapaniyor,hadi herkese tatli uykular ;))

17 Mart 2011 Perşembe

Birtakım Sorunlar

Kısa da olsa bana uzun hatta çok uzun gibi gelen bir aradan sonra herkese merhabalar...
Kaç gündür yazamadığımın farkındayım.
Yazamıyorum çünkü birtakım sağlık sorunları ile uğraşıyoruz.,Yazamıyorum çünkü sürekli hastanedeyiz...

Ama şunu söyleyebilirim ki; hastamızın durumu şimdi daha iyi hatta yarın yoğunbakımdan servise çıkacak :)

Yine de bu gibi durumlarda insan çok fazla birşey yazmak istemiyor, ya da en azından benim içimden bugün pek birşey yazmak gelmiyor...
Şimdi ben sussam bugün, hiçbirşey yazmasam, sizlere konuk olsam...
Bir anda kendimi farklı konularda, farklı rüzgarlarda, farklı havalarda bulsam :)

Herkese daha sağlıklı, daha mutlu günler diliyorum...



14 Mart 2011 Pazartesi

İbrahim Tatlıses...

Kaç gündür evden bloguma ulaşamıyorum.
Bir türlü açılmıyor site, aynı zamanda telefonumdan da giremiyorum,niye bilmiyorum :(
Neyse umarım herşey en kısa zamanda, olması gerektiği gibi hallolur...

Evet bugün pazartesi, yeni bir haftaya girdik,
Sabah aldım İbrahim Tatlıses'in haberini...
Aslında çok da sevmem kendisini, hatta herzaman belirtirim bu fikrimi.
Sadece bugün böyle bir haber alınca, bir garip oldum.
Çok sevmediğim için kendisini, çok çok üzüldüm aman kahroldum diyemeyeceğim,
Sadece insan olduğu için, bir insanın başına böyle birşey geldiği için üzüldüm,
Çocuğu için üzüldüm, sevenleri için üzüldüm...

İnsan olmak böyle birşey sanırım,
Sevmediğin biri için bile üzülebiliyorsan,
Daha doğrusu bu duyguyu barındırabiliyorsan insansın!
(Yoksa tam tersi miydi,insan bencil olan,sadece kendini düşünen bir yaratık mıydı?)

Ne diyelim, sürekli bu tip işlerin içinde olan bir insanın başına
Yine bu tip karanlık işlerde olabilecek bir olay geldi...
Etme bulma dünyası mı? Bilinmez...
Yorum yapmak bize kalmamışşş....





HERKESE İYİ HAFTALAR...

11 Mart 2011 Cuma

TAPAS KURSU MUTLULUĞU :)

Uzun zamandır inceleyip durduğum bir site var...

MSA'da hem profesyonel hem de amatör yemek kursları var.
Bazıları aylık, bazıları saatlik kurslar bunlar...
Hep düşünürdüm birine yazılmayı, kısmet bugüneymiş :)

Evet Tapas kursuna yazıldım...:))))
7 Nisan perşembe akşamı 3 saatlik tapas kursuna gidiyorum :))

Tapas İspanya'da servis edilen küzük mezeciklere verilen isim...

Hatta daha detaylı anlatımı şöyle;
Tapa,  küçük tabaklar içinde sunulan bir çeşit meze anlamına geliyor. Geçmiş yıllarda İspanya'da şarap mahzenleri esnafa ve  mahalleliye  şarap mahzenlerinden kadehle şarap satarlarmış. Şarabı servis yaparken  tozdan, çöpten, sinekten korumak için kadehin üzerini bir tabakla kapatırlar, tabağın içi de boş olmasın diye şarapla birlikte iyi giden bir yiyecek koyarlarmış. Tapa bu tabağın adıymış. (Bizdeki tıpa sözcüğünü andırıyor) İspanyolca 'tapar' fiilinden  türetilmiş. Giderek barlarda  küçük tabaklarda ikram edilen yiyeceklere de tapa denmeye başlanmış. (http://www.tapasturk.com/tapa.htm)


Kursta hangi tapasları mı öğreneceğim??
İşte bunları :)

Thai usulü tavuk şiş, erik sos ile
Çıtır baget üzerinde levrek ceviche, meksika biberi ve kişniş ile
Limonlu enginar üzerinde baharatlı deniz tarağı
Sarımsaklı mayonez ve yumurtalı domates dolması
Acılı mini köfteler, ekşi domates sos ile

Artık kurs ile ilgili detayları, tapasların nasıl yapıldıklarını ve lezzetleri ile ilgili detayları,
 size daha sonra anlatacağım.
Ama şu da bir gerçek ki; yazıldığım günden bugüne dek sürekli aklımda,
Ve her hatırladığımda da ayrı bir mutluluk duyuyorum :)

Bakalım nasılmış tapaslar? :)










8 Mart 2011 Salı

Tenceresi var,tavası var,kocası var...

Evet bugün kadınlar günü. Her yerde bu güne ait yazılar, mottolar vs var.
Tabii ki kadınları hatırlamak güzel birşey, hele hele bu kadar çok ezilen, itilen, dayak yiyen kadın varken, bir gün bile olsa, hatırlayıp önemsemek güzel birşey...

Ezilen, itilen, dayak yiyen kadınlar dedim...Evet var böyleleri ve durum içler acısı...

Pekiiiii ya güçlü olması gerekirken ezik olan kadınlara ne demeli?
Her türlü maddi - manevi gücü elinde tutup da kocasının gölgesine sığınıp kendine saygınlık kazandıranlara ne demeli?
Bir anda hanımefendi olup orada burada sosyetenin içinde, eşine deli gibi aşık gözükenlerin,
evi, barkı, tenceresi, tavası, kocası, soyadı olanlara ne demeli???

Bence kadın önce kendini var etmeli,
Kendi ayaklarının üzerinde durmalı,
Kadın olduğunun, özel olduğunun bilincinde olmalı,
Başkasının gölgesinde yaşamayı saygınlık elde etmek olarak görmemeli...
Kadın olmalı...Sonra, kadınlar gününü kutlamalı!!!

DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN  ;)


7 Mart 2011 Pazartesi

Erik :))

Siz de benim gibi erik sever misiniz?
O kadar çok severim ki, ilk çıktığı günden, kızarıp yumuşayana kadar hergün kilo kilo yerim dersem yeridir :)



Her sene gibi, bu sene de erik mevsimini dört gözle bekliyorum.
Dün Bebek'te yürürken, hani herşeyin bol bol olduğu çeşit çeşit, renk renk meyvelerin satıldığı manavların önünden geçerken, gözlerimin erik aradığını fark ettim :)
E malum artık zamanı da yaklaşıyor, az kaldı. O yüzdendir ki yine erik diye dolanmaya başladım ortalıkta. İşte bu yüzden çağlanın çıkmasına da bu kadar çok sevinirim,
çünkü çağla benim için, eriğin habercisidir hatta erik çıkana kadar ekşiliği ve sertliği ile eriğin yerini tutamasa da bana "teselli ödülü" gibi olur :)




Hatta seneler önce bir gün, "herşeyin dondurulmuşu var,bunun da olur" diyerek deneme amaçlı bir tane eriği buzluğa atmıştım :))
Ama tabii olmadı, aylar geçtikçe erik yumuşamaya başladı ve benim çığır açacak buluşum,
elimde kaldı :))))
Ama olsun, en azından denedim ;))

Ayrıca eriğin,B vitaminleri, potasyum ve magnezyum minerali açısından da zengin olduğunu biliyor muydunuz?  100 gr taze erik; 66 kalori, 17.8 gr karbonhidrat, 299 mg potasyum, 17 mg fosfor, 2 mg sodyum, 18 mg potasyum, 0.5 mg demir, 0.4 mg lif içeriyormuş.
Ayrıca A, B1, B2, B3, B6, C, E vitaminini de içermekteymiş. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Erik)


Şimdi yazarken bile ağzım sulandı,
Bir an evvel çıksa da yine kilo kilo yemeye başlasam :)

HERKESE İYİ HAFTALARRR :))))))))

5 Mart 2011 Cumartesi

HEYECANLAAA...DENEME? :)?:)

Olduu muuuuuuuuuuuuu
oldu muuuuuuuuuuuuu inanamiyorumm galiba olduuuuuuuuuuu :))))))))))))))

Bloguma geri geldimmmmmmmmmmmmm
ay çok mutlu oldummmmmmm :))

OLDU EN SONUNDA OLDU BİM BAM BOMMMM

AMA

bütün bu mutluluğun yanı sıra
bu şekilde olan çözümün çözüm olmadığını biliyorum
ben yine de eski düzenimizi istiyorummm,
herkesin burada olduğu
heyecanla birbirimizin postlarını beklediğimiz günleri geri istiyorum

ama yine de herşeye rağmen buradayımm
ve mutluyummm

:)

İYİ HAFTASONLARI ;))


1 Mart 2011 Salı

Birbirimizi tweeterdan takip edelim

Cok guzel dostluklar paylasimlar yasadigimiz bloglarimiz kapatiliyor
Bari birbirimizi kaybetmeyelim

Sevgili chilek cok guzel bir fikir vermis;
Birbirimizi tweeterdan takip edelim demis

Cok dogru
Tweeterdan bulalim birbirimizi

Benim hesabim;

@selinergecer
Zaten mail adresim de var;
Selinedair@gmail.com

Cok uzuluyorum ya :(
Hem Uzgun hem kizginim :(

BLOGUMA DOKUNMA

Bloguma bilgisayardan giremiyorum
Cep telefonumdan yaziyorum ama yayinlayip yayinlayamayacagimi bile bilmiyorum.
Tek bir kisi/konuya kizip herkesin cezalandirilmasini anlamiyorum
Anlayamiyorum
Anlayamayacagim da!

Bu kadar guzel paylasim ve dostluklarin oldugu bloglarimizin kapatilmasini
Kiniyorum

Blogumu ve dostlarimi geri istiyorum!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...