Pages

27 Haziran 2012 Çarşamba

Blog Dostluğu

Blog dostluğu diye birşey varmış gerçekten :) 
Blog yazmaya başladığım ilk zamanları hatırlıyorum da kimleri izlesem, nasıl yorum yapsam diye düşünürdüm. Kim benim blogumu okuyacak, kim beni nerden bulacak derdim. Fakat gel gelelim durum hiç de böyle değilmiş. Zaman içinde çok severek takip ettiğim bloglarım oldu hatta her gün okumanın bende alışkanlık yarattığı, yeni postu yok diye üzüldüğüm blog dostlarım oldu. Zamanla sanal alemde başlayan bu dostluk gerçek hayata taşındı. "Aman canım internetten arkadaş mı bulunurmuş"demeyin, bulunuyormuş :)
Sevgili Nihanla yanı nam-ı diğer Chilekle İstanbul-Ankara arası mekik dokuduk, güldük eğlendik, paylaştık :))
Ve geçen pazar, okumaktan büyük keyif aldığım diğer bloggerlarla da tanışma buluşma fırsatım oldu :)) Bu buluşmada kimler mi vardı?

Sevgili tatlılar tatlısı Chilek, tatlı mı tatlı Meyra ve dünya tatlısı Hande :))

Önce güzellll bir kahvaltı ettik,hani tam mükellef kahvaltı dedikleri türden :)
Kız sohbeti kahvesiz olur mu? Sonra güzel bol köpüklü hatta fazlaca şekerli Türk kahvelerimizi içtik, güldük, anlattık, paylaştık kısacası dolu dolu bir gün geçirdik.
Sohbet sohbeti, konu konuyu açtı ve ben kendi adıma söyliyim; çok eğlendim :)





Dediğim gibi, blog dostluğu diye birşey varmış :)
En yakın zamanda tekrarlayalım kızlar olur mu? Arayı fazla açmayalım ;)


Bu arada ben bugün mini bir tatil için Kıbrıs'a kaçıyorum ve salı günü görüşmek üzere diyorum, kendinize çok iyi bakın ;))

25 Haziran 2012 Pazartesi

Central Park - I LOVE NY :)) vol. 2

Bugünkü postumun konusu, Manhattan'ın kalbinin attığı yer; Central Park...

Central Park, ilk kez 1857 yılında 3.41km2 olarak açılmış. 1858 yılında ise Frederick Law Olmsted  ve Calvert Vaux, parkı genişletmeye yönelik bir tasarım yarışması kazanmışlar. Çalışmalar aynı yıl başlamış ve 1873 yılında kadar devam etmiş. Bugün, New Yorklular için son derece önemli bir yer olan Central Park, gerçekten de o uzun uzun gökdelenlerin arasında nefes alınabilecek muhteşem bir yer. Tabii ki bizim buradaki yeşilliklerden biraz daha farklı. Kızlar güneşte genelde bikinileriyle, erkekler de sadece şortlarıyla takılıyorlardı. Ben burada şehrin göbeğinde bikini üstüyle bir kızın takılabileceğini düşünemiyorum doğrusu :)
Neyse Central Park böyle cennetten bir köşe işte... İçinde fayton turu yapabilir, sandal kiralayıp gölünde gezebilir, göl kenarındaki Loeb Boat House'da kahvaltı yapabilir veya parkın yeşilliklerinde piknik yapabilirsiniz :)

Gelin şimdi biraz bu kadar Central Park demişken, parkı şöyle bir gezelim birlikte :)







































Nasıl dediğim kadar var değil mi? :))
Şimdi ofislerimiz yerine şu çimlere yayılıyor olsaydık fena mı olurdu? :))



22 Haziran 2012 Cuma

I LOVE NY :)) vol. 1

Bütün kış tatil için çalışınca, bütün motivasyon bu olunca, yapılan yaz tatili de bir o kadar muhteşem olur :)) Ve söz konusu benim tatilim olunca, New York'ta geçirilen tatilin tadı bambaşka olur :))

Bu benim 3. NY tatilimdi. 3 kere gittin bıkmadın mı derseniz; hayır hiç bıkmadım. Yine çok sevdim, baştan aşık oldum o kendine has havasına, tarzına... Kim ne derse desin, bu şehrin kendine has ayrı bir karakteri var :))

NY'da ne mi yaptık? :)) Yine bol bol yürüdük, sokaklarında gezdik hatta o kadar çok yürüdük ki ilk günün sonunda bu şekilde devam edersek hiçbir yere yetişemeyeceğimizi fark ettik ve içime çok sinmese de metro kullanmaya karar verdik :) İstanbul sokaklarında çok fazla yürümeyen ben, söz konusu NY olunca deli gibi yürüdüm durdum işte. Neden mi? Bir kere şehir dümdüz, yokuş namına tek bir yer yok, yürümesi kolay, yormuyor. İkincisi kaldırımlar o kadar geniş ki, yürümek ayrı bir keyif orada, yollar ferah, geniş ve dümdüz. Üçüncüsü ise tabii ki hava...Havanın şansımıza çok sıcak olmaması da yürümeyi kolaylaştırdı...Hafif serin havada insan daha da kolay yürüyor...:)) Neyse devam ediyorum, bol bol yürüdük, bol bol fotograf çektik, çok güzel kahvaltılar ettik, yemekler yedik, alışverişler yaptık, kısacası çok eğlendik :) Postlarımda mümkün olduğunca bunlardan bahsetmeye çalışacağım. Ama isterseniz bugün şöyle bir genel NY sokak fotografları ile başlayalım ne dersiniz? Hadi buyrun bakalım ;))






































Devamı mı? Devamı daha sonraki postlarda ;))))




20 Haziran 2012 Çarşamba

Huhuu Ben Geldimm :)

Sanki bana aylarca sürmüş gibi gelen tatilim bitti bile...
Cok güzel gezdim, eğlendim, dönerken de ayaklarım geri geri gitti ne yalan söyliyim :)
Çok güzel fotograflarım, çok güzel anılarım var New York'a dair,
hepsini paylaşacağım ama bugün ilk iş günüm, dolayısı ile bugün izninizi istiyorum sizden,
bugün ben sizlere konuk olayım bakalım ben yokken neler olmuş, olur mu?? :))



PS: bu aslında fotograflı bir posttu ama sanırım şu an için fotograf yükleme konusunda bir sorun yaşıyorum, dolayısı ile bugün postum fotografsız. Ama nasıl olsa paylaşacağım fotograflarla telafi ederim ben bugünü :))

8 Haziran 2012 Cuma

Tatil Zamanı :))

Bir reklam vardı,tam hatırlayamıyorum ama galiba şöyleydi; hepimiz tatil için çalışıyoruz...
:))
Kesinlikle herkesi bilemem ama benim tatil için çalıştığım kesin :)
Bütün kış motive olduğum, hayallerini kurarken mutlu olduğum en büyük motivasyon unsurum tatildir benim ve işte şimdi bu an, o an :)
TATİLE GİDİYORUMM :)) Hem de nereye??? Belki bu fotograf bir fikir verir sizlere :)




Evet NY'a gidiyorum, sokaklarında kaybolmaya, bol bol yürümeye, bol bol fotograf çekmeye, havasını solumaya, özlediğim kokusunu içime çekmeye, kısacası 10 günlüğüne NewYorker olmaya :))))




Döndüğümde NY gezimin fotograf ve anılarıyla burada olacağım ama o zamana kadar herkes kendine çok iyi baksın olur mu? :)

6 Haziran 2012 Çarşamba

PETFEST 2012

Geçen seneki petfest maceramı size bu postumda güzelce anlatmıştım. Bu sene aynı organizasyonun 2.sine gittik geçen hafta sevgili ile :)

Pedigree ve Whiskas'ın katkısı ile hayata geçirilen ve bilet satışlarından elde edilen tüm gelirin Barınak Gönüllüleri Derneği (BGD) ile belirlenecek olan barınakların iyileştirilmesinde kullanılan bu festival gerçekten görülmeye değer...
Hele bir de benim gibi hayvanların her türlüsüne, küçüğünden büyüğüne hepsine aşıksanız, petfestte kendinizi kaybetmeniz mümkün :)
Petfestte neler mi vardı? Çeşitli yarışmalar, köpek showları, kedi ve köpek beslenmesi ile ilgili seminerler, çocuklar için eğlence ve panayır alanı ve sahipsiz hayvanların sahiplendirilmesi çalışmaları...
Kısacası, İstanbul'da köpeği ile sosyalleşmekte güçlük çeken köpek sahipleri için petfest inanılmaz keyifli bir aktivite.
Şimdi sizi o güne ait görsellerle baş başa bırakıyorum ;)



























 





PS: Petfesti genel olarak fotograflamaya çalışırken, birçok köpiş ve sahibinin izinsiz fotograflarını da çekmiş oldum. Umarım bu fotograflarım kimseyi rahatsız etmez ;) Bu arada kadraja giren herkese ayrıca teşekkür ederim ;)



1 Haziran 2012 Cuma

Christian Louboutin

Ayakkabı aşktır...
Bir ayakkabıyı gördüğünüzde, ilk görüşte ya aşık olursunuz ya olmazsınız.
Bir ayakkabıya ilk görüşte ya vurulursunuz ya da vurulmazsınız.
Öyle zamanla sevilmez ayakkabı. Aşk olmalı, tutku olmalı, kalp deli gibi çarpmalı o ayakkabıyı görünce, hayaller kurulmalı kafada, hemen kombinler yapılmalı :))
Bir kadın için başka bir şeydir ayakkabı, seksidir bir kere hele de topuklu olanları...
1 yetmez, 10 eh idare eder ama üst limit hiç yoktur, hiç "çok" olmaz ayakkabıda.
Ne demişler "a girl can never has too many shoes" yani bir kadının asla çok ayakkabısı olamaz :)
Gelin bu kadar ayakkabı lafı etmişken, günümüz mükemmel başlasın, günümüz ışıldasın, parlasın, gözümüz gönlümüz açılsın :))
Nasıl mı? Tabii ki Christian Louboutin ayakkabılar ile...
Bu arada bu kadar güzel ayakkabı görselleri ile güne başladıktan sonra, iş çıkışında soluğu nerede alırsınız bilemem, artık alışveriş merkezi mi olur, ayakkabı mağazaları mı olur, kredi kartları hafifler mi hafiflemez mi bilemem ama size tek diyeceğim; kendinize mukayet olun, sonra aile dramı yaşanmasın :))



























Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...