Pages

26 Mart 2012 Pazartesi

Chilek'le Ankara'daki Muhteşem Haftasonum :)

Bir şehri sevmek demek, o şehirde güzel anıları olmak ve o şehirdeki kişiyi sevmekle olurmuş...Anladım :)

Daha önceki Ankara seyahatlerimin hiç biri Ankara'yı bana bu kadar gerçek, bu kadar sıcak hissettirmemişti. Bir şehri yaşamak demek, o şehirde güzel vakit geçirmekmiş...Geçtiğimiz haftasonu bunu anladım çünkü haftasonu Ankara'ya, birçok ortak yönümüz olan tatlı mı tatlı Nihan 'ın yani Chilek 'in yanına gittim :)) 

Nasıl güzel vakit geçirdik, nasıl eğlendik, pek tabii bolca yedik-içtik, gezdik, sohbet ettik, eğlendik :)
Bu arada ben Chileki yakından görmenin mutluluğu ile bolca fotograflarını çektim, sağolsun o da bana bolca poz verdi :))




Cuma akşamı kendimizi Butcha 'da muhteşem güzel bir yemekle ödüllendirdik...Diyet yapıyoruz ya, bu yemek ödülümüz oldu bizim :P  Bu arada Butcha o kadar muhteşemdi ki yediğim yemeğin lezzeti hala damağımda ;) Güzel et yemek isteyen herkesin aklında olsun...Yemek sonrası eve gelip keyfimize Türk kahvesi, draje ve likörle devam ettik :)) 2 kız yan yana gelir de o sohbet Türk kahvesiz olur mu? :)




Cumartesi sabahı Ankara'nın pırıl pırıl güneşli bir gününe uyandık. Hava şansımıza o kadar güzeldi ki kendimizi hemen sokağa attık ve mükellef bir kahvaltı için Çalgan'a doğru yola çıktık.  E bu da ödül tabii söylemeye gerek bile duymuyorum :PP
Tabii evden çıkmadan önce Chilek hanım biz gidiyoruz diye üzülüp kapının önünde suratını öyle bir astı ki aklım bütün gün onda kaldı, baksanıza şu masum tipe...




Efendim gelelim muhteşem kahvaltımıza :)) Çalgan öyle muhteşem bir yermiş ki kahvaltımızda yok yoktu, muhteşem tam benim sevdiğim tipte, peynirli, zeytinli, tahin pekmezli, sucuklu yumurtalı, su börekli, menemen ve hatta mıhlamalı muhteşem kahvaltımızı Ankara'nın mis gibi havasında açıkhavada bahçede yaptık :)) Kahvaltı sonrası keyifle içilen Türk kahvesini söylemeye gerek var mı bilmiyorum :)










Eh kahvaltıdan sonra, bu kahvaltıyı ancak yürüyüşün eriteceğini düşündüğümüz için kendimizi Tunalı'ya atıp benim dönüş saatimize kadar o güzel caddede yürüyüş yaptık :)







Arada alışveriş, arada Starbucks derken kalan saatlerimizi de orada harcadıktan sonra benim dönüş saatim geldi ve tatlı Nihanla böylelikle ayrıldık...

Ben hayatımda bu kadar tatlı, bu kadar içten, bu kadar misafirperver ve bu kadar bana benzeyen birini daha tanımadım :) 2 insan bu kadar mı aynı olur, bu kadar mı aynı şeyleri düşünür :)) Nihan da bu da blog camiasının bana bir armağanı sanırım :)

Tatlım benim, iyi ki varsın, iyi ki seni tanımışımm :) Artık bir sonraki buluşmayı İstanbul'da yaparız herhalde :) En kısa zamanda bu keyfi yeniden yaşamak üzere dört gözle seni bekliyorum tatlım, hadi baharda İstanbul "bizi" bekliyor  :)))


Bir şehri sevmek demek, o şehirde güzel anıları olmak ve o şehirdeki kişiyi sevmekle olurmuş...Anladım :)

22 Mart 2012 Perşembe

Haftasonuna doğru adım adım

Son zamanlarda herşey karmakarışık...
Nedenini buradan anlatamasam da bir düzenim yok sayılır.
Biraz sıkıntı biraz da merak var...
Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
Bu yüzden kaç gündür yazamıyorum da... Elim gitmiyor çünkü...


Neyse ki cumaya az kaldı :)))


Bütün bu karmaşa içinde yüzümü en çok güldüren; cuma günkü otobüs yolculuğum ve sonrasında kavuşacağım kişi :)))))))
Hem kaç zamandır otobüse de binmemiştim, yolculuk nasıl geçecek dersiniz? :)) Açıkcası bu kısmı ben de merak ediyorum :P
Bir de ayrıca kavuşacağım öyle biri var ki; mıncık mıncık yapacağım onu,ısırıp yuvarlayacağım tabii izin verirse :P yoksa o mu beni ısıracak, bakalım göreceğiz :P

Keyifli geçecek haftasonumun bütün detaylarını haftaya paylaşacağım  :))

Ben o fotografları burada paylaşıncaya kadar, şimdilik herkese ve bana keyifli haftasonları :)))))))



19 Mart 2012 Pazartesi

Kahvaltıya Buyurmaz Mısınız? :))

Son zamanlarda kahvaltı benim en sevdiğim öğünüm haline geldi. Aslında hastanemin hakkını yemek istemem, her sabah Serkanla yaptığımız kahvaltılarımız da çok özel ve güzel olmasına rağmen, sevgiliyle haftasonları evde veya dışarda yaptığımız mükellef kahvaltıların da keyfi bir ayrı oluyor doğrusu :)

Kahvaltıyı bu kadar seven ben, elime fırsat geçer de hemen iki anne ve iki anneanneyi davet edip şöyle güzel keyifli bir kahvaltı sofrası kurmaz mıyım?? :)) Hemen organizasyonu yaptım ve başladım hazırlıklara...







Kahvaltı soframız yine her zamanki gibi bol kahkahalı ve bol hikayeliydi. Herkes bir anı anlattı, güldük, eğlendik :)) Hava da bizim neşemizi ve keyfimizi katmerlesin diye sanki, ışıl ışıldı. Bol güneş ışığı ve bol mamaların olduğu kahvaltı soframızın kahkahalarını duyamasınız bile, eminim fotograflar keyfimizi anlatmaya yetecek... Buyrun bizim keyifli kahvaltı soframıza :))
















Sizin de sofralarınızda, neşeniz ve kahkahalarınız hiç eksik olmasın inşallah :))

15 Mart 2012 Perşembe

Evlerde Oranj Detaylar



Aslında benim için kullanması zor bir renktir oranj rengi. Bırakın evde bu renkte objeler kullanmayı, son zamanlarda gözüme hoş gözüküp edindiğim birkaç parçayı da saymazsak, bu renkte kıyafetim bile yoktur. Ama işte aşağıdaki görselleri görünce de kendi kendime "acaba olur mu?" derken yakaladım kendimi. Aslında hala yazlık bir eve veya o tadda dekorasyona daha çok yakıştırsam da, bu renk dekorasyon da çok fena olmuyormuş :)
Bilmem siz ne dersiniz?












marthastewart



13 Mart 2012 Salı

Sessizlik & Huzur



Huzur, sessizlik,
neşe
ve
eğlencenin
bol olduğu
bir hafta olsun hepimiz için :)




PS: bu postu hazirlarken, "saglik" eklemeyi unutmusum... Bu zehirlenmeden sonra en pnemli seyi unuttugumu fark ettim... Ve ekliyorum; saglikli bir hafta olsun hepimiz icin ;)

8 Mart 2012 Perşembe

Fırında Sıcak Tahin Helvası

Aslında tahin helvası ile aram çok iyi değildir. Yani böyle balıkçıya filan gittiğimizde, balığın üzerine gelen sıcak helvayı sırf sıcak tatlılara zaafım olduğu için kaşıklamaya çalışsam da, geçenlerde ağırladığım konuklarım için balık menüsü hazırlayınca, üzerinden en uygun tatlının fırında sıcak tahin helvası olacağını düşündüm. O gecenin detaylarını burada bulabilirsiniz...





Aslında Koska'nın hazır, fırına sokmak için ürettiği helvalar var ama ben yine de kendim hazırlamak istedim ve fırınlama kısmında sorun yaşamamak için tarifte ne deniyorsa aynen yaptım. Sonuç muhteşem oldu ve sıcak helvaya burun kıvıran ben bile güzelce oturup koca bir porsiyon yedim :)


Bu helvayı hazırlamak için önemli birkaç püf noktası var. Birincisi helvayı fırına sokmadan önce fırının iyice ısınması gerekiyor. Yoksa helvanın üzeri yanıyor ama içi pişmiyor. İkincisi ise helvayı mutlaka çatalla ezmek gerekiyor, rondo ile filan ezince kıvamını kaybedebiliyor.

Gelelim inanılmaz kolay bu tatlının yapımına;

Vereceğim ölçüler yukarıdaki görselde gördüğünüz tepsiye göre. Ona göre azaltıp arttırabilirsiniz. Bu arada tarifte tereyağı da yazıyor ama ben pişmiş tereyağı kokusunu çok sevmediğim için kullanmadım. Damak zevkinize göre tereyağ da ekleyebilirsiniz...

Malzemeler;

- 850 gr sade tahin helvası,
- 1,5 çay bardağı süt
- Yarım limon kabuğu rendesi
- Yarım limon suyu

Tüm malzemeyi çatalla iyice eziyoruz.
Fırın tepsisine döküp, önceden ısıtılmış fırına veriyoruz.
4-5 dk. üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Ben, yanmasından korktuğum için sürekli gidip kontrol ettim ve tam kızarmadan bu şekilde çıkarttım. Yine de sonuç çok başarılı oldu. Denemeyenleriniz varsa mutlaka denesin derim ben, inanın çok beğeneceksiniz.



6 Mart 2012 Salı

Biraz Prag Görseline Ne Dersiniz? :)



Prag...
Çek Cumhuriyeti'nin başkenti... Her daim büyülü atmosferi, her daim gizemli havası ile, herkesin gönlünde ayrı taht kuran efsanevi şehir. "Masal Şehri" olarak anılması boş yere değil yani :) Hiç gitmeyen, bir kere gitmek ister. Bir kere giden ise bir daha gitmek ister. Ben bu büyülü şehre 2 kere gittim. Bu fotograflarım geçen seneki Prag turuma ait...
Benimle birlikte Prag'da gezmek ister misiniz? :))























5 Mart 2012 Pazartesi

Evlerde Siyah Detaylar



Evlenip yeni bir eve taşınana kadar evde siyah detay kullanmak hiç aklımda yoktu. Ne zaman ki evlilik öncesi evi dekore etme telaşına düştük, o zaman fark ettim ki evimi klasik kahve tonlarında dekore etmek istemiyorum. İşte o zaman, alternatifi ne olabilir diye araştırınca, aslında siyahın eve ne kadar yakıştığını keşfettim. O yüzdendir benim evimin siyah ve beyaz dekore edilmiş olması. Aslında evimin siyah beyaz olması, çift olarak koyu bir Beşiktaş taraftarı olan bizlere de çok uydu  diyebilirim :) Şimdi durup ara ara düşünüyorum; iyi ki evimin dekorasyonu için bu rengi seçmişim. Hatta bazen bu renkten sıkıldığımızda nasıl bir renk seçebiliriz, alternatifi ne olur diye düşünüyorum ve dönüp dolaşıp yine siyah ve beyaz eşyalar beğenirken buluyorum kendimi. Demek ki daha uzun bir süre bu tonlarla baş başayız.
Hatta kimbilir belki bir gün kendi evimin fotograflarını da çeker ve paylaşırım sizlerle değil mi? Neden olmasın :)
O gün gelip de kendi evimi sizlerle paylaşana kadar, sizi siyah renkle dekore edilmiş görsellerle baş başa bırakıyorum.






















marthastewart


2 Mart 2012 Cuma

Özel Konuklar & Keyifli Bir Masa

Pazartesi akşamı, birlikte vakit geçirmekten çok hoşlandığımız bir aile konuktu bize. Aslında bu aileyi nasıl anlatsam, aile dostu mu desem ne desem az kalır, hani böyle bazı tanıdıklar vardır, akrabadan yakındır ya, işte bu aile de öyle benim için :) Birlikte güzel sohbetler ettik, yine keyifli bir vakit geçirdik birlikte.





Gelelim şimdi o geceye özel hazırladığım masama...Kolayca hazırlayabileceğim, pratik ama aynı zamanda da daha önce denemediğim tarifleri yapmak istedim o gece için. Masamızda neler mi vardı?  Zeytinli börek, fıstıklı ve cevizli patates salatası, yengeç surimi mezesi, tarama, haydari, acılı, beyaz peynir ve rokalı mısırlı göbek salata. Ana yemek olarak somon köfte ve kremalı gnocci. Tatlı olarak da fırında sıcak tahin helvası.






Tabii şimdi diyeceksiniz ki, somon köftenin ve kremalı gnoccinin fotografı nerede? O telaş anında aklımdan öyle bir çıkmış ki, aklıma geldiğimde kimsenin tabağında tam bir köfte bulamadım, herkes bıçakla bölmüş afiyetle yiyordu :) O yüzden, bu seferlik onları fotograflayamadım, bir dahaki sefere, söz. Gelelim sıcak tahin helvasının fotografına. Neyse ki onu fotograflamak aklıma geldi ama onu da başka bir posta saklıyorum. İlerleyen günlerde paylaşacağım :)






İşte böyle bir gece daha geçti...
Böyle tatlı konuklarım oldukça, masa hazırlamak da yemek yapmak da benim için apayrı bir keyif. İyi ki geldiniz, evimiz masamız şenlendi sizlerle :) Hep gelin olur mu? :)

1 Mart 2012 Perşembe

Fısıtıklı ve Cevizli Patates Salatası



Patates salatası sever misiniz?
Ben bayılırım :)

Patates salatası ile ilgili gördüğüm değişik her tarifi uygulamaya çalışıyorum. Bu tarif de yine onlardan biri. Benim için yeni bir tarifti. Daha sonra postunu yapacağım keyifli bir gece için değişik tarifler ararken buldum ve denemek istedim :)) Görüntüsü rengarenk, lezzeti ise bana kalırsa muhteşem oldu, gelen yorumlar da güzel olduğuna göre, bu tarif tamamdır diyerek repertuarıma ekledim bile :))

Yapımı ise bir o kadar kolay :))

Malzemeler:
  • Patates (4-5 orta boy patates)
  • 2 havuç
  • 1 paket dolmalık fıstık
  • 1 avuç ceviz
  • Bir tutam roka
  • Biraz fesleğen
  • Sarmısak (az veya çok-damak zevkinize göre)

Yapımı ise şöyle;
  • Patatesleri güzelce haşlayıp bir kenarda bekletiyoruz
  • Diğer yanda bir tencereye biraz sıvı yağ koyup, rendelediğimiz havucu, ince doğradığımız rokayı, ezdiğimiz sarmısağı, fesleğeni, fıstığı ve ufaladığımız cevizi içine ekliyoruz.
  • Bütün bu karışımı biraz pişiriyoruz. (bu tamamen size kalmış, ben sebzeleri biraz diri sevdiğim için, çok çok fazla pişirmedim, şöyle bir çevirip kapattım)
  • Daha sonra küp küp doğradığımız patatesleri de bu karışıma ekliyoruz
  • İşte hepsi bu, sonra da afiyetle yiyoruz :)

Gördüğünüz gibi kısa sürede hazırlayabileceğiniz pratik bir tarif bu. Son anda çıkan misafirler için bonus yemek olabilecek türde ;)
Et veya tavuk yemeklerinin yanına çok yakışır, benden söylemesi ;))

AFİYET OLSUN :))


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...