Pages

13 Eylül 2010 Pazartesi

BASEL NOTLARI

Yeni bir hafta, yeni amaçlar, yeni görevler ve yeni eğlenceler :))
Umarım hepinizin bayramı güzel geçmiştir, herkes süper enerji depolayıp başlıyordur yeni haftaya...:)

Ben bayram tatilimde Basel'deydim yani İsviçrede...
E dedim o kadar gitmişken oralara, oraları anlatmadan olmaz :)

Basel,İsviçre'nin küçük bir şehri...
Küçük ama sevimli ve tabii ki diğer Avrupa şehirlerinde görmeye alıştığımız düzen burada da geçerli. Herşey kurallı ve düzenli. İnsanlar çok sakin hatta o kadar sakin ki, bir gözlemimizi paylaşmak istiyorum; tramvaya binerek şehri bir uçtan bir uca gezelim dedik aşkımla ve tramvaya bindiğimizde gördük ki tramvayların içi o kadar sessiz ki yani bizim burada kütüphaneler bile bu kadar sessiz olamaz :)
Bu arada şehrin küçüklüğünü size şöyle anlatiyim; biz Markplatz'da kaldık, şehrin aşağı yukarı ortası gibi düşünün, tramvayla şehrin kuzey ve güney uclarına gitmek ortalama 20şer dk. sürüyor. Düşünün siz artık büyüklüğünü...
Tabii ki köpeklerin tramvaya veya ulaşım araçlarına rahatça binebildiğini söylemek bile gereksiz sanırım :)

Düzenli,sevimli ve sakin Basel şehrini biraz da resimlerle anlatiyim size;

Burası Markplatz ve Rathaus yani parlamento binası...Markplatz önemli meydanlardan bir tanesi...











Burası Barfüsserplatz...Şehrin bir diğer meydanı. Basel tarih müzesi de burada. Önündeki merdivenler ise gençlerin buluşma noktası...Meydandaki standlarda ise hediyelik eşya, kurabiye, çanta ve takı bulmanız mümkün...







Burası ise Tinguely Fountain...ve düşük enerji ile su pükürten 9 parça...






Her tramvay durağında bir sonraki tramvayın gelişine ne kadar kaldığını gösteren tabelalar var.Bu da onlara bir örnek;




Ve tabii ki İsviçre'ye gidip de çikolata yemeden dönmek olmazdı :) İşte bu Markplatz'da bulunan bir çikolata dükkanı ve o kocaman plakalar şeklinde gördükleriniz de çeşit çeşit, fındıklısı, karamellisi, sütlüsü, bademlisi her türlü çikolata :)) O dükkanın kokusunu size anlatamam...Gerçekten yani çikolatayı yemekten daha güzeldi o dükkanın kokusu :))



Ve bunlar da Basel sokaklarından görüntüler...






Ve şehri boydan boya ikiye ayıran Rhine River...İki yanına evler ve restaurantlar sıralanmış...Nasıl sizce de çok dinlendirici değil mi :)









İşte benim tatilim buralarda geçti :) Küçük ama sevimli Basel'de...:)
Bir daha orayı görür müyüm bilmem ama en azından şunu biliyorum ki Basel aklımda hep
"küçük ama çok sevimli bir yer"
olarak kalacak...:))

8 yorum:

Chilek dedi ki...

Çok güzelmiş gerçekten, küçük ama huzur dolu ben bayıldım. Ellerine sağlık canım:))

Selin Ergeçer dedi ki...

Evet chilekcim, gerçekten çok güzeldi,aynen dediğin gibi huzur dolu :) ben çok beğendim :))

NiLaY dedi ki...

seviyorum böyle şehir gezilerini :) ellerine sağlk canım, izlenimlerin harika :)

Selin Ergeçer dedi ki...

Nilaycım çok teşekkür ederimm :)) Basel'e gitmek isteyenler için yararlı olursa bu postum ne mutlu bana :))

Peritozu dedi ki...

Basel'i ikiye ayiran Rhine River gibi,avrupanin tum guzel sehirleri icin sehrin ortasindan gecen bir nehir olmazsa olmaz sanki ...

modafobik dedi ki...

O çikolatalara taparım ben yaaa! :O Nası bişidir onlar :D Yalnız koca postta en çok dikkatim çeken onlar olmuş, aç mıyım neyim (:
Süper post olmuş!

Selin Ergeçer dedi ki...

Peri Tozu Fotograf, çok haklısın, neredeyse hepsinde var ama bu nehirler şehre ayrı bir romantizm katıyor bence :)

Selin Ergeçer dedi ki...

Modafobik postu beğenmene çok sevindim,çok teşekkür ederim :) Ve evet o çikolataları görünce benim de gözüm döndü resmen yani yakından görmen lazım böyle çat çat kırıp kırıp veriyorlardı..bak anlatırken bile ağzım sulandı :) Sen bir de o dükkanın kokusunu alabilseydin..o bambaşka birşeydi :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...