Pages

8 Mayıs 2012 Salı

Londra Gezimizden :)

Londra en sevdiğim şehirlerden biridir. Hani hiç uyumayan şehir derler ya, Londra da onlardan biri. Her daim ışıl ışıl sokakları, her daim canlı pubları ile Avrupa'nın görülmesi gereken başkentlerinden biri bence :)

Bu postum, Londra'ya gitmek isteyen biri için yararlı olsun istedim. Şehir ile ilgili ipuçları ve gidilebilecek birkaç adres vermeyi düşündüm :)

Öncelikle konaklama; Biz otelden sabah çıkıp akşam geç vakit yatmaya gittiğimiz için
şehrin merkezinde oteller tercih ediyoruz. Bu anlamda kalmak için Tottenham Court Road, Oxford Street, Covent Garden ve Piccadilly tercih edilebilir. Buraları Londra'nın her zaman canlı mekanları. Hatta biz ne çok pahalı ne de çok ucuz olmayan ama merkezde bir otel tercih ettik, otelimiz St Giles Hotel. Odaları çok küçük ama inanılmaz merkezde; hemen Tottenham Court Road metro istasyonunun yanlarında. Otel için 5 yıldızlı olması şeklinde bir takıntınız yoksa, bu otel işinize yarayabilir.

Covent Garden demişken, burası konaklamanın yanı sıra yemek yemek için de birçok alternatif bulabileceğiniz bir mekan :) Yemek demişken birkaç öneri vermeden geçmek olmaz :)
İlk önerebileceğim mekan; Cantina Loredo. Mükemmel Meksika Yemekleri yiyebileceğiniz gayet şık bir restaurant. Biz rezervasyonsuz gittik ve yaklaşık yarım saat bekledik ama değdi doğrusu :)

İşte muhteşem margaritalarımız;



Ve burada da guacamole sosumuz hazırlanırken;



ve bu da Cantina Loredo'nun web sitesi; http://www.cantinalaredo.co.uk/

Bir diğer alternatif ise Jamie's Italian; ünlü şef Jamie Oliver'ın restaurantı :)
http://www.jamieoliver.com/italian/covent-garden ve bunlar da muhteşem atıştırmalıklarımız;


Tabii Jamie'sde de bir yarım saat beklediğimizi söylememe gerek yok sanırım :)


Eğer güzel bir İngiliz kahvaltısı yapayım diyorsanız, size çok tatlı bir cafe önerebilirim; Carluccios...
Londra'da yaşayan tatlı mı tatlı arkadaşım Ceylan sayesinde öğrendik bu cafeyi... İyi ki de öğrenmişiz, işte bu mükellef sabah kahvaltımız;


Ve bu da adresi; Oxford Street'in üzerinde, Selfridge'in yan sokağında St Christopher's Place'de...


Ve bu da güzeller güzeli Regent Street...


Bu arada Regent Streetin Piccadilly'e yakın kısmında "food quarter" denilen bir bölüm var. Yan yana cafelerin, restaurantların bulunduğu bu minik bölümde yemek yemeden dönmeyin.
Biz "Tibits" denilen restaurantı tercih ettik, aslında şansa girdik içeri ama çok da memnun kaldık.
Tibits'de ortada kocaman bir büfe var;sıcak ve soğuk yemeklerin servis edildiği. Tabağınıza istediğiniz kadar istediğiniz yemekten dolduruyorsunuz ve tabağı tarttırıyorsunuz :) Ortalama 15 pounda tıka basa yemek yiyebileceğiniz bir yer...
Ve web adresi; http://www.regentstreetonline.com/Eat-Drink-Relax/Tibits.aspx


Bir de Strada var tabii ki :) Strada zincir restaurantlardan ve uygun fiyata yemek yiyebileceğiniz bir öğlen menüsü var, aklınızda olsun :)

Ayrıca kahve içmek için bol bol Starbucks bulabileceğiniz gibi, yine zincir bir marka olan
Pret A Manger da öğlenleri sandviç yemek için veya yorulduğunuzda bir kahve molası vermek için Starbucks'a iyi bir alternatif olabilir :) Hatta belki Pret A Manger'da kahvenizin yanında bir de çikolayalı kruvasan yerseniz, belli mi olur ;)




Bugünkü postum yemek ağırlıklı oldu fark ettim ama Londraya gidip de o muhteşem yemekleri yemeden tadı nasıl çıkar bilemedim :)

Bir sonraki postumda yine Londra ipuçlarıyla devam edeceğim :)

Herkese keyifli bir salı diliyorum :)

8 yorum:

Chilek dedi ki...

Ooo yeah! demek istiyorum, her biri harika görünüyor gerçekten. Detayları dinlemek için bir an önce bir araya gelmeliyiz sanırım:)

Meyra dedi ki...

bol kalorili bir Londra gezisi olmuş Selincim;)
devamınıda bekliyorum:)

lolipu dedi ki...

Londra postlarının devamıını bekliyorum, çok zevkli:))

Hande dedi ki...

Selincim, tokum ama bu kareler beni acıktırdı :)

Fiona loves beautiful things dedi ki...

hi!

yummy the food looks delicious
you have a lovely blog
if you want, we can follow each other
kisses
xoxo

Selin Ergeçer dedi ki...

Chilekcim, ohooo zamanı geldi de geçiyor bile :))

Meyracım sorma,keyfini sürdük,acı acı ödüyorum :P

lolipu,çok teşekkür ederim,yakında geliyor :)

Selin Ergeçer dedi ki...

Handecim,her baktığımda ben de tekrar tekrar acıkıyorum :)

Fiona, thank you:) and your blog is so sweet :)

Adsız dedi ki...

Keyifli ama kısa :) devamın devamını da okumak isteriz.
Gece ne yapacağız bir de. Londra'nın taksim'i, kadıköy'ü, etiler'i neresi :)

güzel ve keyifli post için teşekkür

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...