Daha önceki Ankara seyahatlerimin hiç biri Ankara'yı bana bu kadar gerçek, bu kadar sıcak hissettirmemişti. Bir şehri yaşamak demek, o şehirde güzel vakit geçirmekmiş...Geçtiğimiz haftasonu bunu anladım çünkü haftasonu Ankara'ya, birçok ortak yönümüz olan tatlı mı tatlı Nihan 'ın yani Chilek 'in yanına gittim :))
Nasıl güzel vakit geçirdik, nasıl eğlendik, pek tabii bolca yedik-içtik, gezdik, sohbet ettik, eğlendik :)
Bu arada ben Chileki yakından görmenin mutluluğu ile bolca fotograflarını çektim, sağolsun o da bana bolca poz verdi :))
Cuma akşamı kendimizi Butcha 'da muhteşem güzel bir yemekle ödüllendirdik...Diyet yapıyoruz ya, bu yemek ödülümüz oldu bizim :P Bu arada Butcha o kadar muhteşemdi ki yediğim yemeğin lezzeti hala damağımda ;) Güzel et yemek isteyen herkesin aklında olsun...Yemek sonrası eve gelip keyfimize Türk kahvesi, draje ve likörle devam ettik :)) 2 kız yan yana gelir de o sohbet Türk kahvesiz olur mu? :)
Cumartesi sabahı Ankara'nın pırıl pırıl güneşli bir gününe uyandık. Hava şansımıza o kadar güzeldi ki kendimizi hemen sokağa attık ve mükellef bir kahvaltı için Çalgan'a doğru yola çıktık. E bu da ödül tabii söylemeye gerek bile duymuyorum :PP
Tabii evden çıkmadan önce Chilek hanım biz gidiyoruz diye üzülüp kapının önünde suratını öyle bir astı ki aklım bütün gün onda kaldı, baksanıza şu masum tipe...
Efendim gelelim muhteşem kahvaltımıza :)) Çalgan öyle muhteşem bir yermiş ki kahvaltımızda yok yoktu, muhteşem tam benim sevdiğim tipte, peynirli, zeytinli, tahin pekmezli, sucuklu yumurtalı, su börekli, menemen ve hatta mıhlamalı muhteşem kahvaltımızı Ankara'nın mis gibi havasında açıkhavada bahçede yaptık :)) Kahvaltı sonrası keyifle içilen Türk kahvesini söylemeye gerek var mı bilmiyorum :)
Eh kahvaltıdan sonra, bu kahvaltıyı ancak yürüyüşün eriteceğini düşündüğümüz için kendimizi Tunalı'ya atıp benim dönüş saatimize kadar o güzel caddede yürüyüş yaptık :)
Arada alışveriş, arada Starbucks derken kalan saatlerimizi de orada harcadıktan sonra benim dönüş saatim geldi ve tatlı Nihanla böylelikle ayrıldık...
Ben hayatımda bu kadar tatlı, bu kadar içten, bu kadar misafirperver ve bu kadar bana benzeyen birini daha tanımadım :) 2 insan bu kadar mı aynı olur, bu kadar mı aynı şeyleri düşünür :)) Nihan da bu da blog camiasının bana bir armağanı sanırım :)
Tatlım benim, iyi ki varsın, iyi ki seni tanımışımm :) Artık bir sonraki buluşmayı İstanbul'da yaparız herhalde :) En kısa zamanda bu keyfi yeniden yaşamak üzere dört gözle seni bekliyorum tatlım, hadi baharda İstanbul "bizi" bekliyor :)))
Bir şehri sevmek demek, o şehirde güzel anıları olmak ve o şehirdeki kişiyi sevmekle olurmuş...Anladım :)